Özellikle insanların önüne sunulan popülist vergi kalemleri , sanki vergiler bunlarla sınırlı imiş gibi bir hava yaratmakta ve insanların neye ne kadar vergi ödediğini, refahını arttırmak için ne kadar refahından vazgeçtiğini sorgulamasını engellemektedir. Herkes sigaradan, benzinden alınan verginin pahalılığının bilincindedir, ancak kimse suya ve ekmeğe ödediği vergiyi düşünmez mesela, sorgulama gereği duymaz.
Bu yazımda ortalama bir memur maaşına sahip Türk vatandaşının ne kadar vergi ödediğini anlatmaya çalışıp eğrisini doğrusunu tartmaya çalışacağım. Ardından bir kaç farklı senaryo dahilinde tekrar reel rakamlar üzerinden hesaplamalar yapıp aslında ne kadar ödediğimizi sorgulamaya çalışacağım.
Her vatandaşın ödemekle yükümlü olduğu en temel vergi gelir vergisidir. Aylık geliriniz ne kadar olursa olsun gelir vergisi ödemek zorundasınızdır.
Türkiye'de gelir vergisi şu şekilde:
1.000 TL'ye kadar
|
% 15
|
27.000 TL'nin 11.000 TL'si için 1.650 TL, fazlası
|
% 20
|
60.000 TL'nin 27.000 TL'si için 4.850 TL, (ücret gelirlerinde 97.000 TL'nin 27.000 TL'si için 4.850 TL), fazlası |
% 27
|
60.000 TL'den fazlasının 60.000 TL'si için 13.760 TL, (ücret gelirlerinde 97.000 TL'den fazlasının 97.000 TL'si için 23.750 TL), fazlası |
% 35
|
oranında vergilendirilir.
Kaynak : http://www.gib.gov.tr/index.php?id=1431
Gelir vergisi açısından 30.000 lirayı incelediğimiz zaman bu memur bu paranın vergisini şu şekilde ödemektedir:
11 Bin Tl'lik kısmı 1.650 Tl zaten ödeyecektir. 1.650 Tl ödendi. kalan 19 bin Tl'lik kısmında %20'sini vergi olarak ödemek zorundadır. bu miktarda 3.800 lira etmektedir. Yani bir memur yıllık kazandığı 30.000 Tl'nin 5.450 lirasını sırf gelir vergisi olarak devlete geri ödemektedir.
30.000 lira kazandı, 5.450 lirasını daha eline bile alamadan gelir vergisi olarak devlete ödedi. Geriye kabaca 24.500 lirası kaldı.
Bu memur aylık market alışverişi yaparken, su-ekmek-un gibi temel gıdalara %8 kdv ödeyecek, ve bir kaç gıda hariç hemen her ürüne %18 ÖTV ödeyecektir.
ÖTV'ye tabi olmayan mallardan (temel gıdalar ve su) her ay 200 liralık alışveriş yaptığı durumda, bu malların yarısından fazlasına %18- yarısından azına %8 KDV oranı uygulandığından, ortalama %12 den hesapladığımızda, her ay 24 Tl, 12 ay sonunda 288 Tl KDV ödemiş olacaktır.
ÖTV'ye tabi olan şekerleme-gazlı içecekler-bazı meşrubat türleri -temizlik ürünleri ve hazır yiyecek çeşitleri bölümünden de 150 liralık alışveriş yaptığında her ay, önce %18 KDV ödeyecek, ardından vergilenmiş fiyatın üzerinden verginin de vergisini ödeyerek %18 ÖTV ödeyecektir. Yani 150 liranın %39'u vergi olarak ödenecektir.Her ay 60 lira, 12 ayda 720 lira olmak üzere.
Bu memurumuz yıllık ortalama500 liralık giyim alışverişi yapacaktır. Ailedeki fert sayısına bağlı olmak üzere rakam yükselebilir, minimum tutup en iyi senaryoyu ele almayı çalıştığımdan oraya girmiyorum, giyimde KDV oranı %18'dir, Buna ek olarak yine verginin vergisi olmak üzere %18 'de ÖTV eklenir . Yani 500 Tl'nin 200 lirası da vergi olarak devlete geri ödenir.
Gelelim faturalara, elektrik faturasında faturada göründüğü kadarıyla %18 vergi vardır, görünen kısım tüm faturalarda aynı olmakla beraber, devletin dağıtıcı şirketten aldığı kurumlar vergilerini şirketlerin bizlere fiyat olarak yansıtması, şirketlerin devlete ödediği diğer payları da tüketiciye direk olarak yansıtması sonucu ortalama bir faturanın en az yarısı devlete vergi olarak ödenmektedir. Doğalgazın birim fiyatı 18$ iken tüketiciye 90$ 'dan satılmakta, bununda üzerine %18 vergi alınmaktadır. Ama en iyi senaryoyu ele aldığımız için durumu %50 olarak varsayacağız.
Ancak kafalarda soru işaretleri kalmaması için dağıtım şirketlerinin ödediği vergilerle ilgili olarak çeşitli haberlere buradan bakabilirsiniz :
http://www.bil5.com/e-devlethukuk/il-il-dogalgaz-dagitim-sirketleri.html
http://www.firataksa.com/bpi.asp?cid=2913
Şimdi gelelim fatura hesabımıza, kış dönemi 5 ayda en az 200 liradan 1000 lira doğalgaz faturası ödenir.
500 lira buradan vergi.
Su telefon ve elektrik kalemleri de her ay en iyi ihtimalle toplamda 150lira tutacaktır.1.800 liranın 900 lirası yine vergiye gitti yani.
İnternet ve cep telefonları ise yine ÖİV gibi ek vergilere sahip olduğundan bunlarında toplam vergisi %50 civarında olmaktadır, detayına girdiğimizde oran %70'lere kadar varmaktadır ancak burada detaya girmeyecek, anlaşılması en kolay olacak biçimde yazmaya çalışacağım, merak edenler şirketlerin vergileri tüketiciye yansıtma konusu ve dolaylı vergiler başlıklı olarak araştırma yapabilirler.
Konuya döndüğümüzde, bu iki gider kalemi aylık en iyi ihtimal 100 liradan 1.200 lira yapar, yarısı vergi 600 lira .
Faturaları da hallettikten sonra herkesin diline pelesenk olmuş iki kaleme gelelim, akaryakıt ve tütün ürünleri.
Türkiye'de ortalama bir araç sahibi aylık ortalama 200 liralık yakıt almaktadır. Yakıtta zaten Dünya birincisi fiyatlara sahip olmamızdan belli olduğu üzere bu 200 liranın %70'i vergidir. Yani 140 lira her ay vergiye ödenmektedir. Yani memurumuz bir yılda 1.680 lira her yıl akaryakıt vergisi ödemektedir.
Tütün ürünlerininde aynı şekilde %70 oranında vergiye tabi olduğunu düşündüğümüzde, aylık en iyi ihtimalle 150 liralık tütün ürünü harcamasının 105 lirası vergi olarak karşımıza çıkacaktır. Yani yıllık yaklaşık 1.250 Tl.
Araç sahibi bir kişi, 1.6 motorlu sıradan bir araç ilk 3 yıl 827 Tl vergi ödemekte, 3 yıldan sonra bu miktar 600 lira civarına düşmektedir. Biz 700 lira ortalama alalım, yani her yıl 700 lira MTV olarak ödenmektedir.
Ne ödediğimizi tam olarak irdelemek istediğimden sosyal hayat masraflarını da göz önünde bulunduracağım. Her ay ortalama 150 lira (minimum) sosyal hayat için harcama yapılmaktadır. Eğlence sektörü ÖTV+KDV rejimine muhattap olduğundan vergi oranı yine %40'lara dayanmaktadır. Yani her ay 60 lira sosyal hayat için vergi ödenmekte olup yılda 720 yapmaktadır.
Yılda bir kez tatil yapan bu memurumuz tatili için minimum 500 lira ödese, yine ÖTV+KDV'ye mahkum olduğundan bu miktarın 200 lirası vergi olarak ödenecektir.
Teknoloji harcamaları günümüzde önemli bir yer tutmakta olup ciddi vergilendirmeye tabidirler.Standart bir cep telefonu en başta 100 liralık maktu vergiye tabiidir. Ardından %18 KDV'lendikten sonra bunun üzerine %25 oranında ÖTV'lenir. Yani 1.000 liralık bir cep telefonun 500 lirası vergi olarak ödenmektedir.
Bugün bir memur yıllık ortalama 750 lira civarında teknoloji harcaması yapmaktadır. Aile ferdi sayısına bağlı olarak rakam yükselebilir. Yani yıllık 375 lira gibi bir rakam vergi olarak ödenmektedir.
Elbette en son kalem sağlık harcamaları. Ülkemizde ki SGK sistemine bağlı olarak her sigortalı aylık maalesef ortalama (aslında minimum olarak yazıyorum) 350 Tl ödemekte. Bunun 150 Tl'si sağlık harcamaları için alınıyor.Yani sağlık harcamaları için her ay SGK primi adı altında 150 Tl ödeniyor farketmeksizin.
Aylık 150' Tl'den yıllık 1.800 lira da buraya gidiyor yani.
Şimdi gelelim başlangıçta brüt 2.500 lira alan, yıllık 30.000 lira gelire sahip olan memurumuzun yıl sonunda devlete ne kadar ödediğine ve elinde kalan miktara:
En başta Gelir vergisi ödedi : 5.450 lira,
Kalan: 24.550
Gıda vb. market harcamaları için 1.000 lira
Kalan 23.450
Giyim için 200 lira
Kalan 23.250 lira
Tüm faturalar için 3.000 lira
Kalan 20.250 lira
Yakıt için 1.680 lira
Kalan: 18.570 lira
MTV için 700 lira
Kalan:17.870 lira
Sosyal hayat için 720 lira
Kalan: 17.150 lira
Tatil için 200 lira
Kalan:16.950 lira
Teknoloji giderleri için 375 lira
Kalan: 16.575 lira
Sağlık için 1.800 lira
Kalan: 14.775 lira
30.000 lira ile yola çıktık, bir yıl içinde devlete ödediğimiz parayı minimum varsayımlarla ele aldık ve işte sonuç :
30.000 brüt gelir, elde kalan miktar 14.775 lira ,devlete bir yılda ödenen miktar: 15.225 lira.
Rakam ortada. Şimdi sıradan bir vatandaşım ödediği bu vergiler dolayısı ile;
- Çocuğunu güzel bir okulda okutmak istemesi,
-Kaliteli sağlık hizmeti görmeyi beklemesi,
-Çukursuz ve düzgün yollar istemesi,
-Kaliteli ulaşım istemesi,
-Gıda vb. ürünler için yeterli denetim ve kalite beklemesi,
-İyi bir çevre istemesi (Bu arada bunun çöp vergisi ayrı, ancak hane sahiplerine özgü olduğundan yazmadım)
-Sosyal haklarını talep etmesi
-Temiz bir hava solumak istemesi
Hak değil midir?
Bu durumu irdeledikten sonra kısaca bir de şirket sahibi ortalama bir vatandaşın haline bakalım :
Bu vatandaşın aylık geliri 5.000 Lira, yıllık geliri 60.000 lira olsun,
Gelir vergisi 27 Bin lira için 4.850 Tl, kalan 43 Bin lira için %27 üzerinden hesaplanınca; 11.600 lira, toplam 16.450 gelir vergisi ödeyecektir.
Bu şirket için 2 ortak olduğunu varsayalım, şirketin yıllık geliri 150.000 lira ise, %20 kurumlar vergisi ise 30 Bin tl, yani adam başı 15 Bin Tl kurumlar vergisi ödenecektir.
Ek olarak bu 150 Bin liralık kar paylaşılırken yine %10 bir ek vergi ödenecek, adam başı 7.500 lira vergi ödenmiş olacaktır.
%20'lik oran için kaynak : http://www.vergidegundem.com/99
(Diğer kalemlerde www.gib.gov.tr adresinde mevcut, kontrol edebilirsiniz)
Yani başlangıçta 60.000 lira gelir sahibi olarak ele aldığımız kişinin şirket karları paylaştırılmadan önce aslında 83.500 lira geliri olacaktır. Yukarıda bahsedilen vergiler ödendiğinde 60.000 lirası kalacak ve bu miktar gelir vergisi olarak vergilendirilmeye tabi tutulacaktır.
Diğer kalemler memurun ödeyeceği tutarla aynı kabul edildiğinde, şirketin karları pay edilmeden önce 83.500 lira gelir sahibi bir kişi ;
İlk olarak 23.500 lira şirketin vergisi olarak ödeyecek ve geliri 83.500'den 60.000 Liraya düşecektir.
Bu 60 Bin lira üzerinden , 16.450 lira gelir vergisi ödeyecek ve
Kalan: 43.550 lira olacaktır.
Bu miktar üzerinden memur hakkında yaptığımız hesaplamalar sonucu ulaştığımız rakamı uyguladığımızda gelir vergisi harici ; 9.600 lira ödeyecek ve
Kalan: 33.950 lira olacaktır.
En başta şirket sahibinin net geliri :
83.500 lira
Şirket karından ödediği vergi :
23.500 lira
Kalan 60.000 lira,
Diğer hesaplanan vergiler sonucu ;
Kalan: 33.950 lira.
Yani en nihayetinde bu kişi 83.500 -33.950 = 49..550 lira vergi ödeyecektir.
Bu mükelleflerin hakkı değil midir tertemiz çevre, kaliteli okullar, kaliteli sağlık hizmeti, kendilerine sağlanacak sosyal imkanlar ,temiz ve düzgün ulaşım, sosyal haklar ?
Son olarak yine çok bilinen otomobil vergisine değinip bitireyim.
Ülkeye giirş fiyatı vergisiz olarak 20.000 lira olan basit bir 1.6 motorlu aracı ele alalım:
Bu araç ilk olarak %40 oranında ÖTV'ye tabi tutulacaktır : 20 Bin Tl'ye %40 eklediğimizde:
Aracın fiyatı 28 Bin Tl'ye çıkmaktadır.
Bunun ardından yine verginin vergisi alınıp bu miktar üzerinden %18 olmak üzere KDV alınacaktır. KDV alındığında aracın fiyatı :
33.500 TL olacaktır, ilk araç alımında ödenen Trafik tescil masrafları da 1.000 lira civarı olup eklendiğinde 34. 500 lira olarak aracın net fiyatı karşımıza çıkmaktadır.
Başlangıçta 20.000 Tl olan bir araç, ülkeye girer girmez uygulanan vergilerle birden 34.500 liraya çıkmaktadır. Bu durumun alım gücünü ne kadar etkilediği ortadadır.
Peki bu durum biraz daha orta halli bir araç almak istediğinizde nasıl olmaktadır? 2.0 Motorlu güzel bir araç almak istediğinizde ise , bu aracın net fiyatı 40.000 lira ise,
Bu sefer motor hacminden dolayı %80 ÖTV ile, 72 Bin liraya, bu rakam üzerinden %18 KDV ile 86 Bin liraya çıkmaktadır.
Yani bu durumda bir araç kendinize, bir araç devlete almış olup, bir miktar daha devlete bağış yapmış olursunuz.
Lüks bir araç mı istediniz? Motor hacmi 2.0'dan yukarı , ülkeye giriş fiyatı 100.000 olan bir araç düşünün,
Motor hacminden dolayı bu sefer %130 ÖTV ödersiniz, yani araç 230.000 liraya çıkar, %18 KDV'yi de ödediğinizde araç size 275 Bin Tl'ye gelir. Yani bir araç kendinize, neredeyse 2 araç devlete almış olursunuz . Son iki araçta plaka ve tescil masrafları devede kulak kaldığından göz önüne almadım.
Evet, durum ortada, bu noktadan sonra hangi hizmeti hak ediyoruz, ödediğimizin karşılığını ne kadar alıyoruz bunları düşünmek herkesin kendi tekelinde elbette, ancak ortada fahiş bir vergilendirme sistemi olduğu aşikar, sorgulamak, sorgulatmak ve değiştirmek ise bizim elimizde..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder