3. Hava alanına sevinenlerin bir kez uçağa bindiklerinin şüpheli olduğu,
Borsa düştü diye üzülenlerin asgari ücretle geçinmeye çalıştığı,
Döviz yükseldi diye sinirlenen adamların kenarda 20 lirasının dahi olmadığı,
Belediyeciliği övenlerin sokaklarda ki çukurlardan, berbat trafikten şikayet edip durduğu,
Eğitim en önemli şeydir diyenlerin eğitim sisteminin 10 yılda 15 kez değiştirilmesini görmezden geldiği...
Halkçı geçinenlerin elit olduğu,
Solcuyum diyenlerin lüks rezidanslarda yaşadığı,
İşçilerin sesiyim deyip bünyesinde işçi barındırmayanların olduğu,
Sistem karşıtı olup Burger Kingde yemek yemekte hiç bir mahsur görmeyenlerin cirit attığı...
Dini tebliği amaç edinip kitaplarından ayda binlere lira kazananların vaaz verdiği,
Hoca geçinip ekonomist edasıyla faiz hakkında hutbeler okuyanlarn olduğu,
Cemaatini güçlendirmek adına tükürdüğünü yalama ustalarının doluştuğu,
Kızlarınızı okula göndermeyin deyip kadınlara hastalanınca sadece kadın doktora gidin diye salık verildiği...
Benim dediğimin tersini düşünen ölsün mantalitesinin sürdüğü,
Cahil insanların cahilliğini asla kabul etmediği, üstüne üstlük akıl küpü kesildiği,
Eğitim cehaleti alır, eşeklik baki kalır lafına birebir uyanların büyük oranlar teşkil ettiği,
Sorgulamak yerine inkarın hala en çok tercih edilen savunma mekanizması olduğu,
Benim düşündüğüm kesin doğrudur, aksini düşünen kesinlikle aptaldır davranışlarının kol gezdiği...
Bir ülkeyiz..
Ses kaydı çıkmış, yolsuzluk olmuş vs. bunlar gündemdir. Bu mantık değişmedikçe bu tarz olaylar olur ve gündeme oturur.
Kayıtlar ilk çıktığında , muhalif olanlar direk atlayıp kabul edicek, kayıtların doğru olduğuna iman edicek, Hükumet savunucuları ise direk montaj deyip saçma sapan montajlarla bu işin aslında 'bu kadar' kolay olduğunu ispatlamaya çalışıp kanaatime gaflete düşeceklerdir diye öngörüde bulunmuştum. Ek olarak, 'adam aptal mı? Dinlendiğini bile bile bunları telefondan anlatacak' diyenlerin varlığına da gram şaşırmış bulunmuyorum.
Arkadaş, adamın telefonu kriptolu, işi acil, ne yapacak telefonla görüşmeyip? Gayet temkinli bir şekilde arayıp anlatmaya çalışacak istediğini. Kayıtlarda da aynen bu oluyor, zaten dinleniyoruz diye sadece son konuşmasında söylüyor başbakan, o konuşma da zaten paraları sakla gibi bir şey söylemiyor, kriptolu telefona az biraz güvenmek zorunda olduğu zamanlarda gayet temkinli olarak anlatmaya çalışıyor oğluna durumu. 'oğlum paraları saklayın dinleniyoruz' asla demiyor..
Ayrıca , 7 bin kişinin dinlendiğine rahatlıkla inanan insanlar , neden bu dinlemeye inanmıyor?
Aynı kaynaktan paylaşılmış kayıtlara Başbakan bizzat yanıt verip o kayıtlarda ki villalar aslında imarlı demedi mi? Yani aynı kaynağın yaptığı dinlemelerin gerçek olduğunu kabul etmedi mi?
Ayrıca , madem dinleme olmadı, montaj bunlar, neden o zaman kriptolu telefonumu dahi dinlemişler diye bir mesaj verildi ?
Şunu da belirteyim, TRT veya Tübitaktan alınacak bir raporun Başbakanın montaj bunlar demesinden kanıt olarak hiç bir üstünlüğü yoktur. Ancak buna rağmen, ABD 'den jet rapor başlığı altında kayıtlar montaj diye paylaşımlar yapıldı? E hani bu adam ABD karşıtıydı? ABD bu adama böyle bir raporu jet hızıyla verdiyse o zaman ABD 'ye karşı dik duruş vs. hikaye? Yok eğer vermediyse de açıkça yalancılık yapılmış. Nerede kaldı ABD ve siyonizm düşmanlığı? İşinize gelen raporu alınca rafa mı kalkıverdi?
Hem, zaten Başbakan taraftarları, özellikle 30 yaşın üstünde ki kesim, 'ben yemiyor demiyorum, bu da yiyor ama çalışıyor' demiyor muydu? Defalarca ben şahit oldum ki diyordu. E zaten çalıştığuna kanıt olarak yolları ve metroları gösteriyordunuz, e bu dinlemenin gerçek olması da yediğine dair kanıt işte, zaten bildiğiniz bir şey önünüze sunulunca niye bu kadar savundunuz ki?
Şaka bir yana, açıkçası bu kaydın gerçek olup olmaması beni ilgilendirmiyor, şahsi olarak şu sistemde oy kullanmanın hiç bir mantıklı yönü bulunmadığını düşünüyorum.
Yani kesinlikle kayıtlar doğrudur, veya kesinlikle montajdır demek doğru gelmiyor, ancak akıl ve mantık süzgecinden geçirdiğimiz zaman , bir yönü daha doğru geliyor ve bunu ortaya koymaya çalıştım.
Toplum, o kadar dediğim dedik, inandığım kesin görüşünde ki, hangi taraf için hangi delil gelirse gelsin, kimse görüşünü değiştirmeyecek, inancı yalan olduğu yönündeyse öyle kalacak ya da tam tersi.
Herkes inanmak istediğine inanır. Bunu bugün çok net olarak görüyoruz. Yine daha önce de yazılarımda kullandığım bir sözle ' insanları kandırmak, onları kandırıldıklarına inandırmaktan daha kolaydır'.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder