17 Aralık 2013 Salı

17 Aralık operasyonu, analizler,gerçekler ve öngörüler.

17 Aralık 2013- sabah şafak operasyonuyla beraber, 3 bakanın, Zafer Çağlayan'ın, Muammer Güler'in ve Erdoğan Bayraktar'ın oğulları.

Ekonomi bakanı, içişleri bakanı ve çevre ve şehircilik bakanı olan isimlerin oğulları yani. Birbirileriyle ne kadar ilintili oldukları aşikar. 3 bakanlık, ihaleler, rüşvet, kaynaklar, usülsüzlükler, ve birbiriyle iç içe bir sürü çalışma yürüten 3 bakanlığın başında ki 3 ismin oğulları, yolsuzluk ve rüşvet iddiasyla göz altında.

Bir diğer isim , kamuyonun yakından tanıdığı, bir çok kez yeşil sermayeyle ilişiklendirilmesine rağmen , parti yandaşları ve cemaatçiler tarafından kabul edilmeyen, bu adam Akp'ci, cemaatçi falan olamaz, yakınlığı yoktur denilen , Ali Ağaoğlu.  Çevre ve şehircilik, ekonomi, içişleri, ve Ali Ağaoğlu.  Girift yapının sarmalları.

Fatih Belediye başkanı Mustafa Demir, gerçekten de geliştiğinin kabul edilmesi gereken, ama hala Balat gibi, Vefa gibi kentsel dönüşüme muhtaç yerleri içinde barındıran, ve kentsel dönüşümün en önemli ayaklarından kabul edilen Fatih'in belediye başkanı. Ve yolsuzluk, rüşvet,çevre ve şehircilik, ekonomi, içişleri.
Elbette sadece bu isimler değil, bir kaç iş adamı , Fatih Belediyesinden bir kaç yüksek dereceli kişi vs..

Listesi bu haberde:   liste


Olayı bu şekilde özetledikten sonra, ilk izlenimlere ve dikkat çekmek istediğim bir kaç noktaya, ardından öngörülere geçelim.

Şimdi, operasyonu yöneten kişi kamuoyunun önceden tanıdığı bir savcı, Zekeriya ÖZ.

Bu savcı, ergenekon operasyonunu yönetirken , özellikle beyaz yakalı kesim tarafından, satılmış, vatan haini ilan edilmişti , ve ardından edilmedik küfür bırakılmamıştı. Az biraz hafızanızı yoklamanız , hatırlamanıza yetecektir.  Şimdi bu beyaz yakalı kesim, ve ek olarak bugün muhalefet safında görünen büyük bir kesim, sabah ki göz altı operasyonunu yürüten savcının Zekeriya Öz olduğunu hiç dillendirmiyor. Her haber sitesinde koskocaman puntolarlayer alan bu başlığı hepsi görmezden geliyor. Neden acaba?  Evet, gerçekten insanın tükürdüğünü yalaması zordur, bu yüzden,bu bahsettiğim kesim, kolayına geldiği, ön yargılarının ne kadar bayağı olduğunun anlaşılmaması, kendi egolaırna yedirememe gibi sebeplerden ötürü, bu durumu biliyor, ama bilmemezlikten geliyor, ifade ettiğim gibi,Tecahül-ü Arif yapıyor.

Dikkat çekmek,daha doğrusu hatırlatmak istediğim bir nokta ise, Hakan Şükür'ün daha 1 gün önce istifa etmiş olması. Bunu da göz önünde bulundurmakta fayda var, hangi dosyaların neden açıldığı, hangi çantaların neden taşındığı konusunda iyi bir fikir verici unsur .

Bir eleştiri de Akp seçmenine, daha düne kadar Hakan Şükür'ün milletvekilliğini hararetle savunurlarken, istifasıyla beraber birden adamı işe yaramaz , boş, ilan ettiler. Kendi çelişkisini fark etmeli bir insan.

Bir diğer dikkat edilesi nokta, Başbakanın baş danışmanlarından Akdoğan'ın tweeti.

Buyurun göz atın :Akdoğan'ın tweeti

Burada fenalığa fenalıkla karşılık vermekten,fenalağıa fenalık yapılmaması, ıslah edilmesi gerektiğinden bahsediyor. Yani cemaati hedef alıp, biz size fenalık ettik, şimdi sizde bize fenalık ediyorsunuz, ama olmaz ki böyle, neden böyle yapıyorsunuz diyor. Açıkça.  Yani , bu yolsuzluklar yapılmadı, rüşvet falan dönmedi ,bunlar yalan, diyemiyor. Biz size fenalık ettik, sizde bu olayları ortaya çıkartarak bize fenalık ediyorsunuz diyor.  Yazık, bu kadar yüzsüzlük.

Sabah 1 helikopter düştü, koç grubuna 60 milyon tl'lik ceza kesildi, gündem hala değişmedi, şimdi haber aldım, bir helikopter daha düşmüş. Hepsi rastlantı mı? En son helikopter kazası ne zaman oldu hatırlayanınız var mı? Uzun zamandır  tek bir kaza olmazken 2 kazanında böylesi büyük bir olayın patladığı gün yaşanması tesadüf olabilir mi?
Bu olayın gündemde kalması sizce iktidarın işine gelir mi? Peki gündem nasıl değiştirilir? Ya herkesin ilgisine çekebilecek bir malzeme kullanırsın, ya da unutturma olasılığı yüksek daha büyük bir olay patlatırsın. Bugün 2'side meydana geldi ne tesadüf.  Helikopter haberi
Bu milletin yumuşak karnı , şehit haberleridir, böylesi bir yolsuzluk gündemi, ancak şehit haberleriyle unutturulabilir. Evet, açık açık şunu ifade ediyorum, şehit olan askerlerimiz, gündem değiştirmek uğruna katledildi. Ulu devlet erkanımız tarafından, büyük hesaplar için küçük insanlar feda edildi. Onların deyimi bu, benim değil . Bu  sözüm ona 'tesadüfi' olayları iyi düşünmek gerekiyor.

Şimdi olayların kendi açımdan tahmin içeren kısımlarına da el atıp bitireyim, 3 bakanın oğlu hakkında operasyon yapıldı, iktidara yakın güçlü bir iş adamı göz altına alındı, İstanbul'un en önemli ilçesinin belediye başkanı ve en kademeli astları göz altına alındı.
Tahminimce bunlar hala uyarıdır, cemaat elinde ki jokerlerin en sağlamlarını hala oynamamıştır. Zira göz altına alınan, başbakana en yakın sayılabilecek 3 bakanın oğludur, başbakanın gemicikler sahibi oğlu değil. Zira göz altına alınan, başbakana yakın bir iş adamıdır, en yakın olanı , yani dünürleri,  Çalık grubu değil. Zira göz altına alınani Fatih Belediye Başkanı'dır,İstanbul değil. Ben burada, cemaat tarafından verilmek istenen bir mesaj olduğunu sezinliyorum. Ve yapılan eylemler bunu destekliyor. Zira şu an hala çizginin bir adım gerisindeler, verilen mesaj da bu, son kartlar, oyunu bitirir.

Bu bağlamda öngörülere devam, Ağaoğlunun yanında giden bir kaç 'daha az önemli' iş adamı bu işten daha zor sıyrılacaktır. Ağaoğlu, zorlanmadan yakasını kurtaracak, ve dürüstlüğüne, kumpas kurulduğuna ilişkin demeçler verecektir . Ama diğer iş adamları kurban olacak, yüklü cezalar ödeyecek ve sıyrılmaları daha zor olacaktır

Yine , Fatih Belediye Başkanı, bu işten sıyrılacak, medyaya dürüstlüğünün kanıtlandığını söyleyeceki kendisine kurulan seçim öncesi kumpaslardan yakınacaktır. Ancak kendisinin önemli mevkilerde bulunan astları, işlerin bedelini ödeyecek, sıyrılmaları kolay olmayacaktır.

Yani, vitrin kimseler nispeten kolay sıyrılacak, altlarındakiler, bedel ödeyecek, ama verilmek istenen mesaj verilmiş olacaktır. Bakanların oğullarının da çok bir bedel ödeyeceğini düşünmüyorum, İçişleri bakanının oğlu , içişleirne bağlı bir kurum olan Emniyet Genel Müdürlüğün'de zira.

Eğer iktidar bu mesajı doğru okumazsa, ileri ki günlerde daha çok fırtınalar kopacak, bedelleri asıl suçlular değil, 'ara eleman' olanlar ödeyecek, büyük balıklar nispeten kurtulacak, ama gemi büyük bir zarara uğrayacaktır.

Dediğim gibi,  son jokerler, daha oynanmamıştır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder